Akrilik, keskin bir kokuya sahip, renksiz olan ve akroliğin oksitlenmesi ile oluşan bir asit türüdür. Bu tür asidin ısıya, ışığa ya da metallere maruz bırakılmasıyla ortaya çıkan polimerler de ‘akrilik’ olarak adlandırılır. Kimyada akriliğin formülü ise CH2=CH COOH’dür.
Polimerlerin üretimi için başlangıç maddesi özelliğini de taşıyan akriliklerin kullanım alanları da oldukça geniştir. Modern endüstride orlon, levha, boya, elyaf, iplik, pleksiglas ve cam gibi ürünlerin yapımında da kullanılan akrilik, aynı zamanda asit polimerlerinin tamamını kapsayan genel bir isimdir.
Akrilik kavramının, reçine ve plastik gibi maddeler için de kullanıldığını da görmekteyiz. Bunun da sebebi reçine ve plastik gibi maddelerin akrilik bileşiklerin kimyasal senteziyle elde ediliyor olmasındandır.
Akrilik bileşiklerinin kimyasal sentezinden çeşitli yağlar da elde edilmektedir. Bu kimyasal sentezler sonucu elde edilen maddelerin yapısı ise saydam, mat, esnek, sert ve yumuşak özellikler taşımaktadır. Dokuma elyafı, yapıştırıcı maddeler, optik malzemeleri, mücevherler, yapı malzemeleri ve kaplama malzemeleri gibi birçok maddenin üretiminde de kullanılan akrilik, sıvı halde de bulunmaktadır. Ayrıca akrilik, başta da belirttiğimiz gibi polimer yapılı ve hijyenik bir madde olması itibariyle temizlik endüstrisinde kullanılmaktadır.
Eşsiz özellikleriyle de akrilik iç mimarların ve tasarımcıların dikkatini çekmektedir. Akriliğin gözeneksiz dayanıklı yapısı, hijyenik ve esnek yapısıyla da tasarımcıların projelerinde yerini almaktadır.
Homojenliğiyle de ön plana çıkan bu madde gözle görünmeyen birleşim yerleri ile tek bir parça gibi görünür. Birçok maddeyle de bütünlük sağlayarak tasarımlara çeşitlilik kazandırır.
Yüksek ışığa karşı dayanıklığıyla da akrilik, boya sanayisinde de kendini farkettirmektedir. Akrilik, dayanıklılığı sayesinde duvardaki boyanın uzun yıllar boyunca hiç bozulmadan kalmasını sağlar.
